Ortodontik tedavilerde birden fazla tedavi yöntemi ve şekli bulunmaktadır. Temelde kuvvet ve fizik prensiplerine dayanan bu yöntemlerde, hastanın konforu ve tercihleri de dikkate alınarak bir tedavi yöntemi tercih edilir. Bu yöntemler, sabit ve hareketli aygıtlar (apareyler) olarak iki ana başlık olarak incelenmektedir.
Hareketli Ortodontik Tedaviler (Apareyler)
Hareketli ortodontik tedavi, kapanış bozukluklarını düzeltmek, çene darlığı yaşayan hastaların çenelerini genişletmek, kaybedilen diş boşluklarını doldurmak, ileride ve geride konumlanan çene bozukluklarını düzeltmek, diş sıkma ve gıcırdatma gibi sorunların önüne geçmek için de uygulanmaktadır. En önemli özellikleri, takılıp çıkarılarak kullanılmasıdır.
Ağız Dışı ve Ağız İçi Apareyler olmak üzere iki ana başlık halinde incelenmektedir.
Günümüzde artık ağız dışı apareyler neredeyse çok az kullanılmaktadır. Yerini görünmeyen ve çok daha hijyenik olan şeffaf plaklara bırakmışlardır. Ancak üst çene gelişiminin yetersiz olduğu vakalarda üst çeneyi ve üst dişleri öne almak amacıyla kullanılan yüz maskeleri (facemask-reverse headgear) günümüzde hala kullanılmaktadır. 9 – 11 yaşlarında kullanılması etkili sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.
Ağız içi apareyler ise, genellikle iskeletsel bozukluklar için kullanılsa da tek dişte meydana gelen basit bozukluklar için kullanılan türleri de vardır.
Hareketli ortodontik apareylerin düzenli kullanılması çok önemlidir. Düzenli kullanıldığında etkin sonuçlar veren bu apareylerin düzenli kullanılmaması halinde tedavide gerileme görülebilir. Bu sebeple düzenli kullanılması, tedavinin etkinliği açısından çok önemlidir.
Sabit Ortodontik Apareyler- Tedaviler (nelerdir?)
Sabit ortodontik tedaviler, ortodontik tedavinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Bunlar;
Sabit ortodontik tedaviler, dişlerin üzerine yapıştırılan ve tedavi boyunca sabit kalan “braket”, “bant” ve “tüp” gibi kuvvet aktarıcı materyaller aracılığıyla, dişlere yerleştirilen ark formundaki teller sayesinde, dişler olması gereken ideal konumlarına doğru hareket ettirilir. Kontrol randevularında, daha önce uygulanmış olan telin görevi bitmişse bir diğer tele geçilerek tedavi devam ettirilir.
METAL BRAKETLER
Dişlerin ön tarafına yapıştırılan metal braketler, dişlerin belli bir plana göre kademeli şekilde hareket ettirilmesine yarayan sabit ortodontik tedavi materyali olup halk arasında “diş teli” olarak bilinmektedirler.
Tedavi boyunca dişler üzerinde sabit kaldıkları için, yiyecek birikimine elverişli bir ortam sağlarlar. Bu sebeple, sabit ortodontik tedavilerde dişlerin ve braket çevresinin iyi fırçalanması çok önemlidir. Braketleme seansı sonrası hastaya iyi bir “oral hijyen eğitimi” verilir ve diş aralarının iyi fırçalanması için ortodontik tedaviler için özel olarak üretilmiş ortodontik fırçalar, ara yüz fırçaları ve superfloss diş ipi reçete edilir. Tedavi boyunca iyi fırçalayan kişilerde tedavi sonunda dişler üzerinde herhangi bir renk değişikliği veya lekelenme meydana gelmez. Ancak iyi fırçalama yapılmazsa, braket çevresinde biriken bakteriler uzaklaştırılamamışsa dişlerde “White spot” dediğimiz beyaz lezyonlara sebep olabilir. Hatta zamanla bu lezyonlar renklenir, yumuşar ve diş yüzeyinde çürümelere sebep olur. Bu sebeple sabit ortodontik tedavilerde en çok dikkat edilmesi gereken konu iyi bir ağız hijyenidir.
Sabit ortodontik tedavilerde diğer bir dikkat edilmesi gereken konu ise, braketlerin kopmasına sebep olan yiyecek ve içeceklerin tüketimidir. Kuruyemiş, elma-armut-erik-havuç gibi sert meyve ve sebzeler tüketilirken çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Tellerde kopmaya sebep olan bu gıdalar rondo ile öğütülebilir veya bıçak yardımı ile küçük dilimler halinde tüketilebilir. Zeytin gibi çekirdekli gıdaların çekirdeğinin tüketilmeden çıkarılması gerekmektedir. Lokum, jelibon gibi yapışkanlı yiyecekler diş yüzeyine kolay yapıştığı için tedavi süresince tüketilirse, dişler hemen fırçalanmalıdır. Sakız ve asitli içeceklerin kullanılması önerilmemektedir. Asitli içecekler, diş minesini ve braketlerin yapıştırılması amacıyla kullandığımız kompozit materyalini etkiler. Bu sebeple, mecbur kalınırsa pipet ile tüketilmesini önermekteyiz.
Diş telleri ilk takıldığında, dudaklar alışana kadar dudakların iç kısmında ufak çaplı batma ve zedelenmeye sebep olabilir. Ancak bu alışma sürecinde normal olarak kabul edilir ve 3-4 gün içinde dudak kas hafızası alışma ve uyum gösterir. Aynı zamanda bu süreçte, dişlerde ısırma esnasında hafif hareket ağrısı meydana gelebilir. Bu durum, baskı ve gerilme gibi bir his yaratır ancak tam olarak ağrı olarak adlandırılması doğru olmaz. Baskı ve gerilme hissi 5-7 gün içinde kaybolur. Gerekirse parasetamol grubu ağrı kesiciler kullanılabilir. Bu sürecin daha kolay atlatılmasını sağlarlar.
PORSELEN (SERAMİK) BRAKETLER
Porselen braketler, metal braket görüntüsünden rahatsız olan kişiler için dayanıklı seramikten üretilen estetik braketlerdir. Metal braketlerden tek farkı estetik görünümleridir.
Diş renginde üretilen bu beyaz braketler, metal braketler ile aynı prensipte çalışır. En önemli farkı daha az gözükmesidir. Bunun yanı sıra daha kırılgandırlar. Daha fazla bakım ve dikkat gerektirmesi açısından sıklıkla erişkinlerde kullanılır.
SAFİR BRAKETLER
Safir’den imal edilen braketler porselen braket tipine çok benzemektedir. Aralarındaki en temel farklılık ise, porselen braketler beyaz tonunda diş rengine yakın materyalden oluşurken, safir braketler tamamen şeffaf camdan yapılmaktadır. Böylelikle üst düzey kamuflaj elde edilebilir. Braket dişe uygulandıktan sonra tamamen dişin rengini yansıtmakta ve ton farkı problemi minimuma indirgenmektedir.
Özellikle hem ortodontik tedavi olmak hem de tedavi süresince braketlerinin minimal dikkat çekmesini isteyen erişkin hastalar için estetik bir tedavi tipidir. Safir braketler, porselen braketlere göre bir miktar daha pahalıdırlar.
KAPAKLI BRAKETLER
Kapaklı braketler, klasik metal braketlerin arasına yerleştirdiğimiz ark telinin bağlama gereksinimini ortadan kaldıran, kendine ait kapağı olan çeşididir. Klasik braketlerde, ark telleri metal ya da elastik (renkli) ligatürlerle braketler üzerinde sabitlenir. Kapaklı braketlerde bir bağlama gereksinimi olmadığı için, sürtünme en aza iner ve böylece diş hareketleri hızlanır. Diş hareketlerinin hızlanması tedavi süresini kısaltır.
Kapaklı braketler özel bir kilit mekanizması içermektedir. Bu sayede teller braket oluğu içerisinde serbest kalır ve dişler rahat hareket eder. Ekstra tel veya elastik kullanımına gereksinim olmadığından hasta konforunu artırmaktadır. Özel sistemler olduğu için geleneksel metal braketlere göre maliyeti daha fazladır.
DAMON BRAKETLER
Damon braketler en popüler kendinden kapaklı braket sistemidir Kapaklı braket sistemlerinin en gelişmiş tipidir. Metal ve seramik olmak üzere iki çeşidi vardır. Daha düşük ve uzun süreli kuvvet uygulama prensibi üzerine kuruludur. Kontrol randevuları geleneksel braketlerde 4-5 haftada olmasına rağmen Damon sisteminde 6-8 hafta yeterli olmaktadır. Bu durudaha az doktor ziyareti anlamına gelmektedir.
Damon braket sistemleri, klasik metal braketlere alternatif olarak daha hızlı diş hareketi elde etmek ve dişleri genişleterek daha kolay sığdırma prensibi ile üretilmiştir. Şiddetli çapraşıklarda, çekimli tedavi yapmadan diş açılarını eğerek ve dental genişletme sağlayarak dişlerin çene kemiğine sığdırmamıza yardımcı olurlar. Bu durum her vakayı çekimsiz tedavi edebileceğimiz anlamına gelmemektedir. Aksine diş çekimi yapmamız gereken ancak dudakları ince olan ve tedavi sonrası dudak desteğini azaltmak istemediğimiz zor vakalarda oldukça faydalıdır.
LİNGUAL BRAKETLER
Latince ‘lingua’ ‘dil’ anlamına gelmekte olup, dişlerin dil tarafındaki yüzeylerini yani içe bakan yüzeylerini ifade eder.
Lingual Ortodonti yani Görünmez Diş Teli veya Görünmeyen Diş Teli tedavisi dişlerdeki çapraşıklıkların, dişlerin arka yüzeylerine yapıştırılan teller ile düzeltildiği ortodontik tedavi çeşididir. Günümüzde Saklı Tel veya Gizli Tel olarak da adlandırılmaktadır. En önemli özelliği dışarıdan hiç görünmemesidir.
Dişlerin iç yüzeyleri girintili çıkıntılı bir yapıdadır. Dış yüzeyleri gibi düz ve standart bir şekle sahip olmadığı için, kişiye özel üretilmektedirler. Paslanmaz metal alaşımdan oluşan lingual braketler, küçük yüzeyde, çok hassas ve kişiye özel olarak bilgisayar yazılımları aracılığıyla tasarlanır ve üç boyutlu yazıcılar aracılığı ile kişiye özel olarak üretilir.
Tasarım ve üretim maliyetleri sebebiyle, belirli başlı uluslararası firmalar tarafından
Kişiye özel olarak imal edilen braketler, ortodontistler tarafından yapıştırılır. Braketler kişiye özel hazırlandığı gibi teller de kişiye özel hazırlanabilmektedir. Bu şekilde yapılan uygulamalarda işin maliyeti maalesef daha da yükseltmektedir. Ayrıca sadece kişiye özel üretimden kaynaklanan maliyet değil, ekstra bir laboratuvar sürecinin olması, kontrol seanslarının ve toplam tedavi süresinin uzun olması sebebiyle en yüksek maliyetli ortodontik tedavidir. Tedavi tekniğindeki farklılıklardan dolayı önden takılan braketlere göre tedavi süreleri daha uzundur.
SABİT FONKSİYONEL AYGITLAR
Fonksiyonel ortodontik tedaviler, çocuğun büyüme gelişimi döneminde uygulanan ve çene kemiklerinin büyümesini yönlendirmeyi amaçlayan bir ortopedik tedavidir. Fonksiyonel tedaviler, hareketli ve sabit fonksiyonel aygıtlar aracılığı ile yapılmaktadır. Hareketli fonksiyonel aaygıtlardan, monoblok ve twinblok apareyinden hareketli apareyler bölümümüzde bahsetmiştik. Sabit fonksiyonel apareylerden en sık kullandığımız ise Forsus Apareyi’dir.
SABİT GENİŞLETME AYGITLARI
Çene genişletme tedavileri, iskeletsel yani kemiksel genişletmeyi hedef almaktadırlar. Dental yani dişsel genişletme her yaşta yapılabilir ancak her zaman yeterli ve kalıcı bir genişlik elde edilemeyebilir. Özellikle küçük yaşlarda yapılan çene genişletmeleri hem daha kalıcıdır hem de değişen dişlerin daha kolay yerleşmesini sağlar.
Çene genişletme tedavisi, üst çenede sıklıkla uygulanmaktadır. Alt çene kemiği tek bir parça kemikten oluştuğu için iskeletsel olarak genişletilmesi mümkün değildir. Ancak yapılan bazı çalışmalarda, alt köpek dişleri sürene kadar kısmen genişletilebildiği bu genişletmenin ise daha sıklıkla dental olduğu bulunmuştur.
Büyüme ve gelişimini tamamlamış kişilerde ise, üst çene genişletilmesi sadece cerrahi destekle yapılabilir. Cerrahların sütur yapısını zayıflatmasıyla, üst çenede aynı kemiksel etki elde edilebilir. Bu yönteme ise, SARPE veya SARME (Cerrahi Destekli Üst Çene Genişletilmesi) adı verilmektedir. Her iki yöntemin de genişletme başarısı çok yüksek olup, nüks oranı çok düşüktür. Dişsel olarak yani sadece dişleri eğerek elde ettiğimiz dental genişletmelerden çok daha başarılı ve kalıcıdır.
Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için bize yazabilirsiniz.