Estetik diş hekimliği, günümüzde gülüş estetiğini ön plana çıkaran “Gülüş Tasarımı” uygulamalarını içermektedir. Bu uygulamalar, kişinin diş yapısı, diş rengi, dişlerinin boyutu ve hizalanmasına göre ihtiyaca yönelik yapılmaktadır. Hatta diş eti görünümü, rengi, çene ve yüz yapısı da değerlendirilir. Aşağıdaki uygulamalardan biri gerekirse bu uygulamalar kombine edilerek gerçekleştirilir.
“Kompozit (beyaz dolgu)” materyali ile klinik ortamında hekim tarafından direk diş yüzeyine uygulanan ve uygulama alanı çok kısıtlı olan bir tedavi yöntemidir.
Laminalar, dişlerin sadece ön yüzeylerinde kullanılan, çok ince porselen materyallerin yapıştırılmasıyla elde edilen, “Estetik Gülüş Tasarımı” veya “Hollywood Smile” isteyen kişiler için uygulanmaktadır.
Genellikle dişlerinin renginden, şeklinden veya boyutundan rahatsız olan bireylerde, dişlerde herhangi bir aşındırma yapmadan veya gerekiyorsa çok az bir aşındırma yapılarak işlem gerçekleştirilir. Diğer porselen türlerine göre daha az diş dokusu kaybı ve daha estetik oldukları için avantajlıdırlar. Aynı zamanda beyazlatma tedavisi ile yeterli renk uyumunun sağlanamadığı dişlerde de uygulanabilir. Lamina uygulaması, dişeti uyumu en iyi olan restorasyon türüdür. Dişlerde minimum aşındırma yapılan, yaygın kullanılan tedavi seçeneklerindendir.
Yaprak Porselenler Hangi Durumlarda Yapılabilir?
Lamina Uygulamasında Tedavi Süreci Nasıl İlerler?
Laminate Veneerler diş eksikliği bulunmayan ve ek işlem gerektirmeyen durumlarda (kanal tedavisi, diş eti tedavileri gibi) 5-6 gün gibi kısa bir sürede tamamlanabilmektedir. Ek işlem gerektiren vakalarda tedavi süresi işlemin gerekliliğine göre bir miktar uzayabilir.
E-max Porselenler, “Empress Diş” olarak da bilinen, tamamen seramik materyalden üretilen ve altında metal içermeyen “maksimum estetik” anlamına gelen en iyi porselen kaplama çeşitidir. Estetik olarak porselen ve zirkonyum dişlerden daha iyidir ve doğal diş görünümü açısından zirkonyum dişlerden öndedir. E max vener, lamina uygulamasının mümkün olmadığı diş harabiyetinin fazla olduğu, diş çapraşıklıklarının ve renk bozukluklarının tedavisinde eksik diş olmayan hastalarda uygulanabilmektedir.
Emax empress bazlı seramik protezler, mükemmel ışık geçirgenliği, dayanıklılığı ve gücü nedeniyle oldukça sık tercih edilmektedir. Estetiği sağlayan ışık geçirgenliği yapısıyla şeffaf ve doğal dişe çok yakındır. Avantajları;
*** Zirkonyum ya da metal kaplamalara nazaran daha hassastır. Bu nedenle her bölgeye uygulanmaz. E-max uygulaması, uzun diş kayıpları olan hastalarda pek fazla tercih edilmez. Bunun nedeni; uzun diş boşluğu yapımına uygun olmamasıdır. Özellikle de arka öğütücü dişlerde sağlamlık baz alındığı için metal içerikli kaplamalar tercih edilir. E-max, yapısı gereği ön kesici dişlerin yapısına daha uygundur.
E max Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tedavi prosedürü için, muayene ve değerlendirmeden sonra bir tedavi planı çıkarılır. Mevcut plana göre, dişlerin prepare edilmesinden önce, kanal tedavisi ve dolgu yapılması gereken dişlerin tedavileri yapılması ile başlanır. Tedavi planına göre dişlerin preparasyonu tamamlanır ve ölçü alınması ile devam edilir. Daha sonra, aynı gün veya ertesi gün prepare edilen dişlerin üzerine, hastanın estetik ve fonksiyonel olarak rahat etmesi için gerçek dişler yapılana kadar kullanılacak olan geçici dişler yapıştırılır. Esas dişler yapılana kadar birkaç gün hasta dinlendirilir ve birkaç gün sonra ilk prova dediğimiz alt yapı provası yapılır. Bir sonraki seansta ise porselen provası yapılır. Bu provada hasta, dişlerinin şeklini ve rengini görme imkanı bulur ve kendisi de diş hekimi ile birlikte dişlerini değerlendirebilir. En son seansta ise, dişler bitmiş bir şekilde gelir ve uyumlu malzeme ile yapıştırıp tedavi bitirilir
Zirkonyum kaplamalar, zirkonyum alt yapılı porselen kaplama olarak bilinmektedir. Metal alt yapılı porselenlerde görülen, dişeti altında metal yansıması bu protezlerde olmaz. Zirkonyum kaplamalar ışığı doğal dişlerde olduğu gibi %70 oranında yansıtmaktadır. Bu sebeple doğal dişe en yakın olan duruşu hem estetik hem güzellik bakımından en başarılı kaplama olarak zirkonyum kaplamaları söylemek mümkündür. Dişler zirkonyum kaplamaya uygun hale getirilerek dişleri taşıyacak bir yapı oluşturulur. E-max kaplamalara göre daha dayanıklı olup, tüm bölgelerde uygulanabilir. Zirkonyum diş, lamina (yaprak porselen) tedavisinin uygun olmadığı, aşırı harabiyete uğramış, fazla dolgu içeren ve çapraşıklık miktarı fazla dişlere uygulanabilir. Eksik diş boşluklarının uzun olduğu haslara ise zirkonyum diş yerine daha dayanıklı olan metal alt yapılı porselen protez yapılmalıdır.
Avantajları
Porselen kaplamalar, dayanıklılığın artırılması amacıyla metal alt yapının üzerine porselen eklenerek üretilen kaplama türleridir. Bu sebeple çok dayanıklıdır. Ancak zamanla metal yansıması yapabildikleri için, sıklıkla arka bölge dişlerde tercih edilmektedir.
Porselen dişler; lamina vener, e-max vener ve zirkonyum vener uygulamalarının mümkün olmadığı durumlarda yapılır. Bu tedavi, eksik diş boşluğu uzun olan ve implant tedavisinin mümkün olmadığı ya da hastanın istemediği durumlarda uygulanır. Uzun diş eksikliği olan kişilerde, metal alt yapının sağlamlığı açısından “kron-köprü” yapımında porselen kaplamalar tercih edilmektedir. Ayrıca “implant üstü protezlerde” de sıklıkla kullanılmaktadırlar
Gülüş tasarımı, dudakların, dişetlerinin ve dişlerin tümünün değerlendirilmesi sonucunda yüz yapısı ile en uyumlu analizin yapıldığı bir tedavi yöntemidir. Diğer adıyla Hollywod Smile (Hollywood gülüşü) olarak bilinen bu yöntemde genellikle, yaprak porselenler veya emax venerler tercih edilmektedir. Gülüş tasarımı ortodontik tedaviye uygun olmayan ya da hastanın ortodontik tedaviyi istemediği durumlarda yapılabilir.
Tedavi prosedüründe ilk olarak hastanın farklı açılardan ağız içi ve yüz fotoğraflarının çekilmesi ile başlanır. Fotoğraflar ile birlikte, hastanın radyografik görüntüsü değerlendirilerek ağız içi muayenesi yapılır. Mevcut durum ile uyumlu en iyi tedavi seçeneği hasta ile beraber belirlenir.
Gülüş tasarımında ilk değerlendirilecek husus, gülümseme esnasında ve dudaklar serbest iken dişlerin ve dişetlerinin görünürlüğüdür. Gülümseme anında eğer diş etleri fazla görünüyorsa (gummy smile) ilk önce gingivektomi (diş eti şekillendirilmesi) ile diş etlerinin görünürlüğü azaltılır ve eşit hizaya getirilir. Pembe estetik sağlandıktan sonra, tedavide ikinci aşama beyaz estetiğin elde edilmesidir. Beyaz estetikte amaç, dişlerin farklı tedavi yöntemleri ile eşit ve simetrik görünmesini sağlamaktır. Bu tedavileri yaparken birden fazla seçeneğimiz vardır. Bunlar kompozit lamina, zirkonyum diş, e-max diş ve porselen lamina uygulamalarıdır. Hangi tedavinin yapılacağı mevcut dişlerin durumuna göre değişmektedir ve hasta ile birlikte karar verilir.
Gülüş Estetiğinde Etkili Olan Faktörler Nelerdir?
Gülüş estetiğinde
Estetik dolgular, genellikle diş ile aynı renk seçilen kompozit materyaller aracılığıyla yapılan dolgulardır. Kompozit dolguların bağlanma dayanımlarının artması ile, özellikle ön dişlerdeki kırık restorasyonlarında, ileri derece renklenmeye sebep olan çürüklerin tamirinde ve küçük boşlukların kapatılmasında kullanılmaktadırlar.
Arka dişlerde ise, amalgam dolguların gri görünümünün gülüş esnasında hastaları rahatsız etmesi sebebiyle günümüzde kompozit dolgular sıklıkla amalgam dolgulara tercih edilmektedir.
Beyaz (Kompozit) Dolgu ve Amalgam Dolgu Arasındaki Fark Nedir?
Beyaz dolgu olarak bilinen kompozit dolgu çeşitli diş rengi tonlarına uygun olarak üretilmiş ve estetik olarak amalgam dolgunun yerini tutması amacı gütmüştür. Amalgam dolgu sağlam yapısının yanında oluşturduğu renk farkı ve sahip olduğu civa sebebiyle günümüzde beyaz kompozit dolgulara göre daha az tercih edilir olmuştur.
Ön Diş Beyaz Dolgu Yapımında Renk Uyuşmazlığı Problemi Var mıdır?
Beyaz dolgu, geniş bir renk tonlaması dikkate alınarak üretilmiştir. Asıl olarak diş rengine benzer olacak şekilde renk seçimi yapılmalı ve bunun için de bazı kriterler göz önüne alınmalıdır. Uzun süreli kullanımda ise beyaz dolgu çay, kahve, sigara tüketiminin sıklığına bağlı olarak renk tonunda değişime uğrayabilir. Bu tarz durumlarda ise dolgunun değiştirilmesi gerekebilir.
Madde kaybının çok olduğu dişlerde, dolgu yapılacak dişin kanal tedavisi varsa ve dolgusu çok büyükse ancak kaplama yapımı için de uygun değilse inley-onley dolgular tercih edilmektedir. Bu durumlarda, dolgu boşluğunun ölçüsü dijital olarak alınır ve o boşluğa birebir uyumlu seramik (porselen) üretilir. 3 boyutlu yazıcılar aracılığı ile üretilen bu dolgular düzensiz diş yüzeyine mükemmel uyum sağlar. İnley-onley restorasyonun yapıştırılması ile, diş ile neredeyse ayırt edilemeyen ve sızdırmaz bir bütünlük elde edilir. Dijital olarak üretildiğinden geleneksel dolgulara göre daha maliyetlidir.
Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için bize yazabilirsiniz.